Tercihten AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın galip çıkması piyasalarda yükseliş dalgasına neden olabilir. Dolar kurundaki mümkün hafifleme Borsa İstanbul’a yükseliş olarak yansıyabilir.
Milliyet Gazetesi yazarı Zeynep Aktaş mevzuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:
Tercih bilinmeyenliğinin kalkması ile beraber piyasaların önü açılıyor. 24 Haziran’da yapılan milletvekili genel tercihleri ve Cumhurbaşkanlığı tercihi sonrasında piyasalar gevşeyecek. Tercihlerde mümkün olasılıkları değerlendiren yatırımcılar tercih evvelinde pozisyon aldı. 15 Haziran haftasında başlayan yabancı alımlarının geçtiğimiz hafta devam ettiğini gördük. Yabancılar 289 milyon dolarlık net alım reelleştirdi.
Nisan ayında erken tercih kararının alınmasının ardından tüm soluklar yakalanmış gözler 24 Haziran’da yapılacak tercihe kilitlenmişti. Aynı anda yapılacak milletvekili ve Cumhurbaşkanı tercihi Türkiye için yeni bir sürecin de başladığı anlamına geliyor.
Seçmen, Cumhurbaşkanlığı tercihi ve milletvekili tercihi için pazar günü sandık başına gitti. Sonuçlanan milletvekili tercihine göre Cumhur İttifakı’nın ipi önde göğüslediği görülüyor. Cumhurbaşkanlığı oylamasında rastgele bir adayın tek başına yüzde 50’yi aşamaması halinde 8 Temmuz’da en fazla oyu alan iki aday arasında ikinci tur oylaması yapılacaktı.
Tayyip Erdoğan’ın tercihi kazanmasıyla ikinci tura gerek kalmayacak. Cumhur İttifakı’nın meclis çoğunluğunu elde etmesiyle beraber Cumhurbaşkanı ve Meclis’in aynı çizgide olması yatırımcılar nezdinde meblağlı ve eforlu bir netice olarak değerlendirilecektir.
Maliyetler dengelenir
Tutarlı ve emin bir ekonomi siyaseti temennisi piyasalara desteklediyebilir. Öte yandan, Cumhurbaşkanı ve Meclis çoğunluğunun aynı partiden olması doğabilecek bir geçimsizliği getirmeyeceği için piyasalarda pozitif değerlendirilecek. Bu neticeler bir erken tercih sürecine girilmeyeceği doğrultusunda da değerlendirileceği için pozitif yansıyacak. Mevzubahisi gidişat borsada yükseliş, kurda rahatlamayı birliktesi getirecektir. İlk tepkiler sonrasındaki iki gün içerisinde piyasalardaki asıl maliyetlemeler görülecektir.
Borsada tercih sürecinde yaşanan eforlu satış baskısı yerini alımlara vazgeçecektir. Tercih sonrası ilk iki gün yukarıya doğrultulu sert hareketler görebiliriz. Pay bonolarına gelen alımlarla BIST 100 Endeksi 98.000 – 100.000 seviyesine doğru bir saldırıyı sınayabilir.
Maliyet hareketlerine bakıldığında BIST 100 Endeksi dolar bazında 2017 senesinde yaşadığı yükselişin tamamını geri vermiş görünüyor. Dolar bazında endeks 20.324 seviyesinde ve kritik yardım bölgesinde bulunuyor. Endeks bu seviyelerde kuvvetlenmeyi sınayacaktır. Uzun vadeli eforlu bir yükselişin başlaması için henüz erken olsa da tepki hareketlerini değerlendirmek isteyenler için fırsat oluşturacak kalitede bulunuyor.
Büyük ölçekli ve likit payların başı sürükleyeceğini, minik ölçeklilerin de bunu takip edeceği bir hareket yaşandığını görebiliriz. Cumhur İttifakı ile beraber korunma, enerji taşımacılık, demir çelik, madencilik ve bilişim sektörleri yükselişte lider olabilir.
DOLAR KURU YATAYA DÖNEBİLİR
Dolar kuru tercih sonrasında Cumhur İttifakı ile beraber gerilese de çok apaçık bir düşüş göstermeyebilir. Bunun sebebi kurdaki yükselişin bir kısmının yurt içi bir kısmının da yurt dışından kaynaklanıyor olmasıyla yakından alakası bulunuyor. Dolar/TL kurunda takviyeler 4.65, 4.50 ve 4.45 seviyelerinde.
Teknik olarak bakıldığında 4.75 seviyesinde eforlu bir mukavemet oluştuğu kollanıyor. Bu seviyenin üzerine çıkılması halinde gaye 4.90 ve 5.20 seviyeleri olacaktır. Tercih sonrası bir hafifleme görebiliriz. Dolar kurunun bundan sonraki seyri için Dolar Endeksi DXY izlenecek. DXY’nin yukarıya hareketi yurt içerisinde de dolar kurunun alt hareketlerini sınırlayabilir.
Merkez bağımsızlığı
Tercih evvelinde faiz artırımında geç hareket eden Merkez Bankası’nın bağımsızlığı piyasalar tarafından aşırısı ile denetlendi. Öyle ki Başbakan Destekçisi Mehmet Şimşek “Merkez Bankası bağımsız kalacak” ifadesini kullandı.
Bundan sonra piyasalar Merkez Bankası’nı izleyecek. Merkez Bankası’nın üzerinde politik baskı yaşanabileceğine müteveccih büyüyebilecek bir yosunu kurda spekülasyonların önünü açabilir.
DOLARIN SEYRİ NEDEN DALGALI?
1- Amerika Birleşik Devletleri EKONOMİSİ HIZLI ŞEKİLDE GELİŞİYOR
Amerika Birleşik Devletleri ekonomisindeki sihrime yüzde 2’nin üzerinde. Amerika Birleşik Devletleri ekonomisindeki gelişmenin yüzde 2’nin üzerinde sürmesi paranın Amerika Birleşik Devletleri’ye geri dönmesine neden oluyor.
2- DOLAR ENDEKSİ YÜKSELİŞ SÜRECİNDE
Dolar Endeksi DXY yükseliş meylinde. 94.52 seviyesinde olan DXY Endeksinin 95 seviyesindeki mukavemetini aşması 100 seviyesinin üzerine doğru hareketini getirebilir.
Dolar Endeksi DXY, doların Japon yeni, euro, Kanada doları, İngiliz sterlini, İsveç kronu ve İsviçre frangı gibi altı majör para ünitesinden oluşan döviz sepetine karşı geometrik vasati usulüyle hesaplanan kıymetini ölçüyor.
Endeks kıymeti 100’nam altındaysa doların bu 6 para ünitesine karşı bedel kaybettiği, 100’nam üzerindeyse bedel kazandığı anlaşılmakta.
3- MERKEZ BANKASI’NIN DÖVİZ REZERVİNDE BAŞKALAŞIM VAR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Haftalık Para ve Banka İstatistiklerine göre, 14 Haziran ile biten haftada, Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 3 milyar 278 milyon dolar eksilerek 78 milyar 940 milyon dolara indi.
4- YURTİÇİ YERLEŞİKLERİN DÖVİZ MEVDUATI DORUKTA
Ulusun döviz kurunda çoğalış temennisi yüksek. Bu sebeple döviz pozisyonunu bozmuyor. Döviz alımının devamı ise kurdaki düşüşü sınırlıyor.
5- Amerika Birleşik Devletleri 10 SENELİK SENET FAİZLERİ ARTIYOR
Amerika Birleşik Devletleri 10 senelik senet faizleri 2.89 seviyesinde. Amerika Birleşik Devletleri’de çoğalan senet faizleri büyümekte olan ülke varlıkları üzerinde satış baskısı oluşturuyor.
YENİ PROGRAM ‘ENFLASYONU’ ALT SÜRÜKLEMELİ
Tercih neticesinde yerli ve yabancı yatırımcının gerçek sektörün temennisi “güven”. Ekonomide maliyet kararını sağlayacak, enflasyonla gayrette edecek bir ekonomik program ve küresel büyümeler karşısında etkin rol alacak bir ekonomi yönetimi, büyümekte olan ülkelerde yaşanacak bir para çıkışında dahi Türkiye’nin fark yaratmasını sağlayabilir.
Türkiye tehlike primi 300 ile doruk seviyelerine yakın bir seyir izliyor. Tercih neticeleri Türkiye’nin tehlike primini düşürecek bir ekonomi programı sunmadıkça piyasaların ilk tepkileri geçici olacaktır.
Sayfada yer alan bilgiler nasihat kaliteyi taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.